Çalışma hayatında en çok kafa karıştıran konulardan biri, işten ayrılırken hangi tazminatların alınabileceğidir. Özellikle kıdem ve ihbar tazminatı kelimeleri yan yana duyulduğunda çoğu kişi bu iki kavramın aynı şey olduğunu zannediyor. Oysa birbirinden tamamen farklı iki hakkı temsil ederler. Kimin hangi durumda hangisini alabileceği, neye göre hesaplandığı, ne zaman kaybedilebileceği gibi detaylar çok önemli. Eğer bir iş yerinde çalışıyorsan ya da işten ayrılmayı düşünüyorsan, bu farkları bilmek seni olası hak kayıplarından korur.
Kıdem Tazminatı Nedir?
Kıdem tazminatı, işçinin aynı iş yerinde belli bir süre çalıştıktan sonra, belirli koşullarla işten ayrılması durumunda aldığı bir tazminat türüdür. Bu süre minimum bir yıldır. Yani bir işyerinde en az 1 yıl çalışmadan kıdem tazminatına hak kazanamazsın. Bu tazminat aslında işçinin işverene yıllarca verdiği emeğin karşılığıdır ve bir nevi vefa borcu olarak görülür. Sen çalışmışsın, zamanını, enerjini vermişsin ve eğer bazı şartlar oluşmuşsa, işveren de bunun karşılığında kıdem tazminatını ödemek zorunda kalır.
Ancak her işten ayrılma kıdem tazminatı hakkı doğurmaz. Mesela kendi isteğinle işi bırakırsan, normalde bu hakkı kaybedersin. Ama evlilik nedeniyle kadın işçi ayrılıyorsa, ya da erkek işçi askere gidiyorsa, hatta emeklilik şartları dolmuşsa ve işçi kendi çıkıyorsa, kıdem tazminatı yine alınabilir. Bir de işveren seni haksız yere işten çıkarıyorsa, yani ortada geçerli bir sebep yoksa ya da iş kanununa aykırı bir şekilde fesih yapılıyorsa, yine kıdem tazminatı doğar.
Kıdem tazminatının hesaplanması da oldukça net. Her tam yıl için 30 günlük brüt ücret kadar ödeme yapılır. Buna yemek, yol, prim gibi yan haklar da dahil edilir. Diyelim ki bir iş yerinde 5 yıl çalıştın ve brüt maaşın 20 bin TL. O zaman alacağın kıdem tazminatı 5 x 20.000 TL = 100.000 TL olur. Vergi kesintisi yoktur, sadece damga vergisi alınır.
İhbar Tazminatı Nedir?
İhbar tazminatı ise çok daha farklı bir amaç taşır. Bu tazminat, iş sözleşmesinin taraflardan biri tarafından, karşı tarafa önceden haber verilmeden feshedilmesi durumunda devreye girer. Yani hem işçi hem işveren açısından geçerlidir. Buradaki temel fikir şu: kimse durduk yere, ertesi gün “yarın gelme” ya da “ben yarın gelmiyorum” diyemez. İş Kanunu, böyle sürpriz fesihlerin önüne geçmek için ihbar süreleri belirlemiştir.
Bu sürelere göre, bir iş yerinde çalışılan süreye bağlı olarak karşı tarafa belli bir süre önceden haber verilmelidir. Örneğin işçi 6 aydan az çalıştıysa en az 2 hafta önce, 1.5 yıla kadar çalıştıysa en az 4 hafta önce, 3 yıla kadar çalıştıysa en az 6 hafta önce, 3 yıl ve üzerindeyse de en az 8 hafta önce bildirim yapılmalıdır. Eğer bu süreye uyulmazsa, uyulmayan sürenin ücret karşılığı ihbar tazminatı olarak ödenir.
Burada dikkat edilmesi gereken şey şu: işten çıkarılan işçinin kötü bir şey yapmış olması ya da işverenin ekonomik sebeplerle işçi çıkarması fark etmez. Bildirim süresine uyulmadıysa, tazminat gündeme gelir. Aynı şekilde işçi de ani şekilde işi bırakırsa ve haklı gerekçesi yoksa, o da işverene ihbar tazminatı ödemekle yükümlü olur.
İhbar tazminatı brüt ücret üzerinden hesaplanır ve çalışılan süreye göre belirlenen haftalık maaş tutarıyla çarpılır. Aynı kıdemde olduğu gibi yemek, yol, prim gibi yan ödemeler bu hesaplamaya dahil edilir. Ancak kıdem tazminatında olduğu gibi uzun yıllar değil, sadece bildirim süresi kadar hesap yapılır.
İkisi Arasındaki Farklar Net Mi?
Evet, kıdem ve ihbar tazminatı arasındaki farklar oldukça net ama uygulamada sıkça karıştırılıyor. Kıdem tazminatı, belirli bir süredir çalışan işçinin geçmişe dönük emeğinin karşılığıdır; ihbar tazminatı ise aniden işten çıkarılan işçinin uğradığı zararın telafisidir.
Kıdem tazminatına hak kazanmak için en az 1 yıl çalışmak gerekir, ihbar tazminatında böyle bir süre şartı yoktur. Bir iş yerinde 2 ay çalıştıysan bile ihbar süresine uyulmadan işten çıkarıldıysan, ihbar tazminatına hak kazanırsın.
Bir diğer fark da ödeme zorunluluğu taraflara göre değişir. Kıdem tazminatı genellikle işverenin ödemesi gereken bir haktır. Yani işveren çalışanın emeğini tazmin eder. İhbar tazminatında ise hem işçi hem işveren sorumlu olabilir. Yani işçi usulsüz şekilde işi bırakırsa, bu tazminatı o da ödemek zorundadır.
Ayrıca ihbar tazminatında amaç kişinin yeni iş bulana kadar mağdur olmamasıdır. İşten çıkarılan kişi ihbar süresi içinde yeni bir iş arayabileceği için, bu sürenin verilmemesi ciddi bir mağduriyet yaratır. Kıdemde ise uzun sürenin karşılığı olarak biriken bir alacak söz konusudur.
Bir yanıt yazın